SON DURAK BUENOS AIRES, ARJANTIN
28.gün (22 Nisan 2022) - Arjantin'de ilk gün
Sabah saat 7:30'da otelden ayrıldık. La Moneda metro durağından 1 durak ötede HOERES de indik.Ve havalimanına giden otobüse 3000 şili pesosu (54 TL) verip geldik. Bagaja verecek eşyamız olmadığı için bir gün öncesinden Fırat'ın bizim için yaptığı online check-in işlemine dayanarak içeriye geçtik. Pasaport kuyruğunda seyahat sigortası ve Arjantine girişte Covid 19 beyanımızı sordular ve incelediler. PCR istemiyorlar. Burada unutmamak gerekir Şili'ye girerken PADI diye bir kağıt doldurmuştuk ve polis inceledikten sonra kaşeleyip bize vermişti. SAKLAYIN. İşte bu kağıdı çıkarken istiyorlar.
Buenos Aires'e saat 16.00 da indik. Hemen havaalanın yakınında 8A nolu belediye otobüsüne bindik. Gideceğimiz otel 33 km uzaklıktadır. Bu yolun 28 km sini otobüsle geldikten sonra bir taksiye atladık ve LOİ SUİTES ESMERALDA adındaki otelimize geldik. Yirmi yıl önce Buenos Aires'e gelmiştik. Buranın temiz havası ve masmavi gökyüzünü biliyoruz. Zaten anlamı da "güzel havalar" demekmiş. Çok temiz ve düzgün bir şehir. Otel, ara sokakta ama meşhur o geniş bulvara yürüme mesafesindedir.
Burada 4 gün kalıp İzmir e dönmeyi kararlaştırdık.Yolculuğumuz boyunca dönüş biletini ne zaman alalım diye kendi kendimize sorup dururduk. Artık zamanı gelmiştir diye oturduk internetten bilet araştırdık. Aman ha aman ne görelim!..ateş pahası ikimiz için dönüş bileti 70-80-90 bin TL rakamlar var. Bazı ucuz uçuşlar var ama onlarda ABD üstünde olduğu için aktarmada bile Amerika vizesi gerekiyor. Mecbur kaldık THY'den İstanbul’a kadar ikimiz için 4000 $ a (58.000 TL) bilet aldık. Aldık ama içimize oturdu. İzmir-Lima arası için 1450 $ (19.000 TL) ödemiştik, dönüş için 3 kat fazlasını ödedik. Üstelik direkt İstanbul uçuşuda değil...Direkt uçuş var ama yer yoktu...Burada planlama hatası yaptığımıza inandık. Çünkü dönüş tarihimizi en az 15 gün öncesinde tahmin edebiliyorduk en azından rezervasyon yapabilirdik. Gezmek işte böyle bir şey. Gezince bu hataları da yapıyorsun, yerinde oturanlar, parmakla şöyle şöyle yapsaydınız diyenler şüphesiz bu hataları yapmazlardı!... Geç saatler olduğu için otelden çıkmadık. Yarın Buenos Aires'i dolaşacağız.
29.gün (23 Nisan 2022) - Okyanustan kalbe akan şehir, Buenos Aires
Yıllar önce Buenos Aires'e geldiğimizi söylemiştim. Gezdikçe bazı yerleri hatırlamaya başladık. Mesela DİKİLİTAŞ (OBELİSCO) , şehirin ortasında çok geniş bir bulvarın üstünde yer alıyor. Amerika'da George Washington anısına dikilen dikilitaş (169 m) gibi yüksek olmasada her tarafta görülebilir durumdadır(67 m). Şehrin ortasındaki bulvarın adı 1816'da bağımsızlığına kavuştuğu tarih: 9 Temmuz Bulvarı (Avenida 9 de Julio). Bulvar deyip geçmeyelim dünyanın en geniş bulvarıymış, biz karşıdan karşıya geçmek için 3 trafik lambasından geçtik, 20 şeritli yol var. Genişlik 150 m. Bulvara bağlanan sokakların her biri görülmeye değer sanat eserleri gibi. Binaların dış cepheleri el emeği verilmiş heykelleri ve süslemeleriyle geçen insanlara sanki selam veriyor. Mağazalar güzel dekorlarıyla İtalyanların izlerini taşıyor. Hele cafelerine bakınca insana huzur ve dinginlik katıyor. Gidip oturup kahve içmek istiyorsun.Bu binaların yarısı 1850 yıllarında yapılmış ve halen aktif olarak kullanılıyor. Buenos Aires 1500 yıllarından beri İspanyol, Portekiz ve İtalyan göçmenlerini alarak bugünlere geldiği için onların doğal olarak izlerini taşıyor. Hatta eski gemiciler okyanusu aşar aşmaz kendilerini Buenos Aires sokaklarına attıkları için buraya "OKYANUSTAN KALBE AKAN ŞEHİR" demişler. Bunu mimari, tiyatro, resim sanat, müzik, pizza, biftek yemek vs. kültürlerinde görüyorsunuz. Buenos Aires tek kelimeyle Sanat ve Müziğin (özellikle Tango) kaynaştığı, insana hayat ve huzur veren bir şehir olarak yorumlamak isterim. Sömürgecilerin eserleri de olsa sokaklarda gezerken bunu düzenleyen ve planlayan mimarlara mühendislere teşekkür etmeden duramadım. Açıkcası bu kadar büyük meydanları, parkları, yeşil sahaları Moskova da bile görmedim.Yarın gezmeye devam...
30.gün (24 Nisan 2022) - Maradona'nin evi La Boca'dan Plaza de Mayo'daki Cumartesi Annelerine
Yeni bir şehire gittiğimiz zaman en kestirmeden şehiri nasıl gezebiliriz? Tabii ki 2 katlı tur otobüsleriyle, yani HOP-ON HOP-OFF'larla. Bugün Hop-on Hop-off turuna katılmak için 2 bilet satın aldık.10.000 peso= 50 $ . Arjantinde para konusunda tuhaflık var; resmi işlemde örneğin bankalarda bozdurursanız 100 $ = 120.000 peso alırsınız. Bir de sokak başlarında "Kambiyo, Kambiyo..." diye bağıran sokak satıcıları var. Onlardan alırsanız 100 $ = 197.000 peso. İnanılır gibi değil..! Böyle olunca bizde doları, sokak satıcılarından bozduruyorduk. Anlayamadığım şey sokakta nerdeyse 2 katına alınan dolarları resmi kurda bozdurmayacaklarına göre bu insanlar kime satıyorlar? Biliyorsunuz Arjantinde yüksek enflasyon var ve bunun için sık sık eylemler yapılıyor. Buna rağmen serbest piyasa da 1 $= 2 Peso civarında (3 sıfırın pratikte anlamı yok..Japon YEN i gibi). Bizdeki gibi 1 dolar = 18 TL değil.
La Boca sokakları |
Konuyu fazla dağıtmadan şehir turumuza kaldığımız yerden devam edelim. Aldığımız bilet ile otelimizin yakınında tur otobüsüne bindik bir çok yeri gezdik, dolaştık. Zaman zaman fotoğraf molaları veriliyordu sonra birden farkettik ki, LA BOCA dayız.Yani MARADONA'nın semtindeyiz. Hemen otobüsten indik ve burayı gezmeye başladık. Mavi ve sarı renkleriyle La BOCA JUNİOR stadını hemen tanıdık. O yıllarda geldiğimiz zaman futbol efsanesi Maradona yaşıyordu ama şimdi yok...La Boca'nın her tarafı Maradona olmuş. Onun isminin ve fotoğrafının geçmediği lokanta, bar, cafe yok gibi. Buraya önceki gelişimizde La Republica'de Boca yazılarını duvarlarda görmüştük. İşte Maradona böyle fakir bir semtte doğmuş. Henüz 14 yaşında iken La Boca Junior takımında futbol oynamaya başlıyor, 1984 yılında İtalya’nın zengin takımlarını değil, fakir Napoli halkını tercih ediyor ve o takıma transfer oluyor. Napoli de oynadığı sürece 2 defa lig şampiyonu, 1 defa süper kupa, 1 defa da UEFA kupasını Napoliye kazandırıyor. Halk ona Napoli Kahramanı demekle yetinmiyor .Onu duvarlarda çizdikleri resimlerde İsa peygamberin eli değmiş gibi gösteriyorlar ve inanmaya başlıyorlar. Bu sevgi öyle yaygınlaşıyor ki dünya kupası elemelerinde İtalya ve Arjantin eşleşiyorlar maça giden Napoliler Maradona sevgisinden vazgeçmiyorlar kendi ülkelerini değil Arjantini alkışlıyorlar. Ve maçı Maradona’nın takımı kazanıyor. Daha sonraki yıllarda kolunda CHE dövmesiyle gezen futbol ustası safını belli edercesine Küba devlet başkanı Fidel Castro ve Venezuella başkanı Hugo Chaves ile yan yana fotoğraflar verdi. Ne yazık ki müptelası olduğu kokain alışkanlığı onu 2020 yılında 60 yaşındayken alıp götürdü. La Boca sokaklarında gezerken Maradona'yı bir esnafa sordum "Onu tanıyor muydunuz?" "Tanımaz olur muyum semtimizin çocuğuydu.aha şurda fakir bir yerde yatardı, ayakkabısı bile yoktu. Sonra çok zengin oldu, kokain içti ama onu kadınlar bitirdi.”….
La Boca'nın geçmişi hakkında bir kaç şey okumuştum. 1800 yıllarında okyanusu geçen denizciler bu semtte karaya çıkıyorlar. Onları bekleyen hayat kadınları da derme çatma tahta kulübelerde yaşıyorlarmış. Kulübelerin olduğu yerde sokakta dans yapılır ve müzik çalarmış. Bu kulübeler rastgele kırmızı, sarı, mavi, yeşil, ne renk buluyorlarsa o renge boyuyorlar. Hatta boyaları satın alamıyorlar da denizciler elde kalanları getirip verdikleri için onlarla boyuyorlarmış. Bu renk cümbüşü korunuyor, La Boca sokaklarıda gezerken evlerin alt katı mavi üst katı sarı, kırmızı, pembe olanlarına hala rastlarsınız.
La Boca'nın ara sokaklarında Tango yapılan restoranlar var. Masalar sokaklara kurulu müzik eşliğinde Tangocu çift dans ediyor. Öğlen yemeğini burada bir lokantada yedik. Ortam çok renkliydi tangocu çifti seyretmekten ne yediğimi anlayamadım dersem içimdeki hakikati anlatmış olurum. Bu nasıl estetik, hayran kaldım. La Boca'da her ev Maradona sayesinde para kazanır olmuş. Turistik kazanç uğruna bir değişim olsa da buralara gelenler mutlaka La Boca'yı ziyaret etsinler diyerek noktayı koyalım.
Yemekten sonra tur otobüsüne binmek için durağa gittik ve arkada gelen otobüsle tura devam ettik. Nasıl olsa biletlerimiz 24 saat geçerlidir. Otele yaklaşınca indik, otelde 2 saat kadar dinlendik. Bu defa meşhur LA PLAZA DE MAYO meydanına gittik. Mayıs Meydanı anlamına gelen bu yeri biz daha çok CUMARTESİ ANNELERİ'nin eylem alanı olarak hatırlarız. Arjantin cuntasının 1976-1983 yılları arasında kaçırıpta uçaklardan okyanusa atarak, işkence ederek, öldürerek, yok ettiği 30.000 yurtsever Arjantinlinin anneleri tarafından her hafta protesto ettikleri yerdir. Bizde de 12 Eylül 1980 Kenan Evren cuntasının ve sonrasının yok ettiği kayıp yurtsever insanlarımızın anneleri tarafından her hafta Cumartesi günü Galatasaray meydanında toplanıp protesto ettiklerini hatırlayarak dolaştık. Bitmeyen, bitirilmeyen acı…Gördüklerimize bu yüzden sevinemedik...
Meydanda askeri bayrak indirme töreni vardı onu izledik. Bu arada meydanda ki bağımsızlık sembolu olan anıtının altında camla korunmuş yüzlerce yassı taş gördük. Bu taşların üstünde isimler yazılı ve hepsi 2020-21-22 yıllarına ait. Meğer Corona da ölenlerin isimleriymiş. Akşam oldu. Yürüyerek Dikilitaşa uğrayıp otele döndük.
![]() |
Coronadan ölenlerinin isimlerinin bulunduğu taşlar, La Plaza de Mayo |
31 gün (25 Nisan 2022) - Buenos Aires'deki son gün
Bugün Buenos Aires'de son günümüz. Yarın saat 11.00 de otelden ayrılacağız. Kahvaltıdan sonra Mübeccel öğlene kadar odada kalıp istirahat edeceğini söyledi, ben dışarı çıktım, Dikilitaşa kadar yürüdüm. Seyyar kambiyoculardan 50 $=95.000 peso değişim yaptım ve otele döndüm.
Öğlen yemeğini bu defa otele yakın HORA denilen bir lokantada yedik. Burada 40 çeşit yemek var, isteğine göre dolduruyorsun, tabağını tartıyorlar Kg mı 1180 peso iki kişi için 1500 peso=45 Tl çok ucuz fiyat. Ayrıca sevindirici taraf ne yiyeceğimizi görüyoruz.
Yemekten sonra Mübecel ile güzergahlarımızı ayırdık. Ben Buenos Aires'de okyanusun kenarına gitmek istedim o ise tahmin edersiniz ALIŞVERİŞ...Akşam otelde görüşmek üzere ayrıldık. Ben kuzey istikametine doğru gittim, parkları bahçeleri geçtim; muazzam büyüklükte yeşil sahalar ,köpek parkları ve göller var. İnsanlar bisiklet biniyor, köpeklerini gezdiriyor,s por yapıyor, koşuyor gerçekten kendilerine zaman ayırıp tadını çıkarıyorlar. Bizde spor yapanlarında yüzleri asık... Gitmekten yoruldum, denizi görüp tam ulaşıyorum derken önüme bir otoban ve küçük havaalanı çıktı, maalesef kıyıya ulaşamadım.
![]() |
Buenos Aires'deki bir park |
Dört gündür bu şehirde geziyoruz, gezdikçe hayranlığım arttı. Gerçekten burayı tanıdıktan sonra acaba diğer şehirler bu tadı verir mi diye düşündüm. Düşünün 11 milyon nüfus var, şehirde OTOPARK problemi yok. Akşamları sokaklarda park eden otolar yok. Peki nerdeler?Daha önceden anlattığım gibi her İspanyol sömürgelerinde sokağın orta parseli OTOPARK olarak planlanmış. Buralar o sokağa yetiyor. Ayrıca 5 kattan büyük binaların altında mutlaka otopark var. O kadar çok ki, ESTACİON denilen bu otoparklara müşteri bekliyorlar. Şehirin en işlek bulvarında Dikilitaşın olduğu yerde 1 saatlik otopark ücreti 240 peso=26 TL. Şehir metrosu, 1913 yılında yapılmış her istikamete gidebilirsin. Biz Foça'da 1900 yapımı Rum evlerini tarihsel yapı diye tescillerken burada 1800lü yıllara ait konut ve işyerleri hala aktif olarak kullanılmaktadır. Bunlardan CAFE TORTONİ'yi anlatmadan geçmeyeceğim.
Cafe Tortoni, Buenos Aires |
![]() |
Cafe Tortoni |
Bir akşam gezerken iki kadın konuşmalarımızdan bizim yabancı olduğumuzu anlayıp yanımıza geldi ve kısa sohbetimiz içerisinde Cafe Tortoni'yi görmemizi tavsiye ettiler. Bunun üzerine metroya bindik ve PİEDRAS durağında indik. Cafe dün gece çok kalabalıktı, girememiştik. Bu gece 9:30 da oradaydık ve çok az kişi vardı. Meğer pazartesinden cumartesine kadar her gece Cafe de tango yapılıyormuş, müşteriler de isterlerse dansa eşlik edebiliyorlarmış. Biz pazar günü uğradığımız için bu fırsatı kaçırmış olduk...Bu gelenek 150 yıldır devam ediyor. Tortoni Cafe 1858 yılından beri çalışmaktadır. Dekorlar o zamanı yansıtmakta, çay ocağı tek başına mermer bankosu ve bakır işlemeleriyle tarihsel müze gibi parlıyor. Cafenin duvarlarında Albert Einstein, Pablo Neruda, C.Monet gibi önemli kişilerin ziyaretlerini yansıtıyor. Ayrıca Tango odasını gezdik. Maun mobilya ve kırmızı dekorlar adeta o zamanı bugüne getirmiş gibiydi. Oturup kahvemizi yudumlarken bir müzede geziyormuş hissine kapıldık. Gelen müşteriler tertemiz giyinmiş halktan aileleri yansıtıyordu. Fiyatlar ,cafenin meşhurluğunun yanında gerçekten ucuz kalıyor. Kahve+limonata için =900 peso=2 dolar ödedik. Sanırım 164 yıllık tarihini bugünlere taşıyan etmenlerden biride bu olmalı. Şımarmayan fiyat politikası. Cafeden ayrıldıktan sonra 40 dakika yürüyerek otele geldik. Bu arada 1 Arjantin Pesosu=0.073 Tl veya 1000 peso= 73 TL bilgisinide işlemiş olalım.
32.gün (26 Nisan 2022) -
Bugün otelden ayrılacağız. Saat 11:00 e kadar oda da kaldık ve check-out zamanı alt kata inerek anahtarı teslim ettik. Günlük 50 centden 2 $ da ülkeye ayakbastı parası ödedik. Sırt çantalarımızı akşam almak üzere otelin emanetine bıraktık ve dışarı çıkıp serbest dolanmaya başladık. Cebimizde kalan 60 $ değerindeki pesoyu harcamak için Dikilitaş bulvarında güzel bir restauranta gidip yemek yedik. Parklarda dolaştık ve akşam 5 gibi otele döndük. Sırt çantamızı alıp 8 numaralı otobüse binerek havalanına geldik. Bir yandan dönüşün memnuniyeti var diğer taraftan uçuş için 10 saat havalanın da bekleyeceğiz. Önce PANAMA'ya ordan da THY ile İstanbul a uçacağız. Biz transit yolcu olmamıza rağmen Panama Hükümeti de Covid 19 la ilgili DECLARATİON evrakını doldurmamızı istiyor. Bu evrakı hazırlamıştık, ne olur ne olmaz diye yer görevlisine önceden gösterdik onların okeyini aldık. Son anda ortaya çıkarsa telaş yaşıyoruz ve uçağı kaçırabiliyoruz. Daha sonra o görevli kadın bize geldi dedi ki eğer erken gitmek isterseniz 4 saat öncesinde ki uçakta yer var. Biz de kabul ettik ve aynı uçak firması COPA AİR ile Panama ya uçtuk..ne bitmez yolmuş 8 saat sürdü ve çok sıkıldık...
33.gün (27 Nisan 2022)
Panama'nın TOCUMAN havalanındayız. Burada 14 saat bekleyeceğiz. Kolombiya'dan gelecek THY uçağı Panamaya uğrayacak ve buradaki yolcuları alıp İstanbul'a gideceğiz. Havalanında yeme içme yerleri açıktı. Cebimizde Panama Pesosu yoktu ama kredi kartıyla istediğimizi alabiliyoruz. Bu arada 1 panama Pesosu= 1 dolar olduğunuda öğrenmiş olduk.2 çay 10 peso=10 dolar..ne hale gelmişiz...
34.gün (28 Nisan 2022) - Türkiye'ye dönüş
THY uçağıyla yerel saat 20.30 da hareket ettik. Psikolojik olarak evimize dönüş yolunda olduğumuz için rahattık.15 saat sonra İstanbul'a indik. 4 saat sonra İzmir uçağıyla hareket ettik. Son 2 günümüz yollarda geçti diyebiliriz...Saat 23.00'de evimizdeydik.
SEYAHAT HAKKINDA İZLENİMLERİMİZ
- Gezi bittikten sonra aklınızda en çok neresi kaldı? diye sorarsanız tabii ki CUSCO diyeceğiz. Latin Amerika'da İnkalara başkentlik yapmış önemli bir ticaret ve inanç şehridir. Şimdi bile gerek mimari yapı gerek insan tiplemesi ve giyim kuşamıyla 1800 yıllarını yansıtıyor. Cusco'yu görmeyi şiddetle tavsiye ederiz.
- Gezide en çok canımızı sıkan mesele her devletin COVİD 19 için farklı dökümanlar istemesidir. Bunların net bilgilerine ulaşmak mümkün olmayabiliyor. Bunları düşünmek bir yana diğer taraf da acaba eksik evrakımız var mı? Eksik olunca uçağa binemeyiz, biletimiz yanar mı? Nitekim başımıza geldi..İşte Covid 19 evrakları bizi her sınır geçişinde geriyordu.
- Tatile çıkınca her şey dört dörtlük yürümez. Mutlaka aksayan programlarınız olacaktır. Mesela bir ulaşım şirketinin beklenmeyen ani grev kararı sizin tüm ulaşımınızı kilitleyebilir. Deprem, yağmur, fırtına gibi doğal afetler yerinde çakılmanızı getirebilir veya sağlık problemi yaşarsın, seyahate devam edemezsin. Bütün ihtimallere rağmen tatile gidip dönmüşsen başarılı ve mutlusun. Biz de öyle hissediyoruz.
- Latin Amerika turu genç yaşlarda yapılmalı. 20-45 yaş arası idealdir. Biz bayağı geciktirmişiz. (66-60)
- TEK BAŞINA geziye çıkacaklar: 2 ay öncesinden Gidiş-Dönüş uçak biletini alın ki ucuz olsun. Dönüşünüz belli olmasa bile tahmin ettiğiniz bir tarihe ESNEK BİLET alın. Bunun için bir fark ödeyeceksiniz ama fiyat artışında sizleri korur, kazançlı çıkarsınız. Biz özgür hissetmek adına bu gezide bunu yapmadık. Gidiş biletimiz için 1450 dolar ödemiştik (2 kişi için) dönüşü almadık nasıl olsa alırız hesabıyla son 4 gün kala bilet aradık 4100 dolara bulabildik. Unutmayalım seyahat masraflarının % 60'ı uçak biletleridir.
- Kredi kartına güvenerek yola çıkmayın. Mutlaka yanınızda nakit olmalı. Ne olur ne olmaz kartınız çalışmayabilir, bankamatik kapabilir, kaybedebilirsin, gittiğiniz ülkenin anlaşması yoksa geçerli olmaz veya bazı küçük işletmeler kartınızı kabul etmez. Nakit çalışır. Biz bu tatilde mümkün olduğu kadar kredi kartını kullanmaya çalıştık ama 2250 dolar da nakit harcama yapmışız.
- Gittiğiniz ülkede mutlaka yerel telefon (internet) hattı alın. SİM KARTlar o kadar ucuz ki 1 $ ile 10 $ arası.Bu kartla internetiniz cebinizde 1 ay kullanabilirsiniz. Cafe ve otellerde internet var ama sokağa çıktığınız zaman internetsiz dolaşmak özellikle dil problemi açısından sıkıntılar yaşatıyor. Oysa Google TRANSLATE her problemimizi çözüyor.
- Havalanında ki döviz bürolarında az para bozdurun 20-30 $ kadar. Dışarı çıktığınız zaman bu farkı anlayacaksınız.
- Bu geziyi ters istikamette yapmak da mümkündür. Arjantin+Şili (Patagonya-Santiago)+Bolivya (La Paz)+Peru (Macahapichu-Cusco-lima). Gezide çektiğimiz birçok fotoğrafı kaybettik, üzgünüz.
- Yaşınız 50 yi geçmişse mutlaka seyahat sigortası yaptırın. Zaten bir çok ülke bunu istiyor. Ne olur ne olmaz yurtdışında başınıza gelecek sağlık sorunlarında tahmin edemeyeceğiniz faturalarla karşılaşabilirsiniz.
- Gezinin toplam maliyeti 10.000 $ (2 kişi için)
Yorumlar
Yorum Gönder